Kerâmet, (Arapça: کرامت veya کرامات veya معجزة, Farsça: معجزه, Urduca: معجز) Mistik anlayışta, Allah'ın veli kullarına, ermişlere verdiği olağanüstü kudret veya güç demektir.
Kerâmet, Allah'ın salih kullarına ihsan ettiği harikulade hallerdir. İstidrâc ise inanmayan, günahkâr insanlarda ortaya çıkan bir haldir. Mutasavvıflar, kerâmetin caiz olduğuna Kur'an ve Hadislerden delil getirmişlerdir.
Kuranda kerâmet nedir? Kerâmet, Allah'ın salih kullarına ihsan ettiği harikulade hallerdir. … Allah'ı bütün isim ve sıfatlarıyla birlikte tanımayan, O'na ibadette kusur eden, günahlardan sakınmayan, gaflette olan kişilerde görülen olağanüstü haller ise istidrâcdır.
Sözlükte "iyi, ahlâklı ve cömert olmak" anlamına gelen kerâmet, kerem gibi masdar olup "iyilik, cömertlik" mânasında isim şeklinde de kullanılır. Terim olarak "Allah'ın sâlih, takvâ sahibi, velî kullarından zuhur eden olağan üstü hal" diye tanımlanır.
Mucize: Allah'ın peygamberlik iddiasında bulunan bir zatın elinde onun peygamberlik iddiasını doğrulayan tasdik eden harikulade olayı yaratmasıdır. … Mucizenin benzeri getirilemez. Keramet: İkram etmek, ihsan etmek şereflendirmek manasındadır. Tasavvufta salih bir kulun elinde görünen harikulade olaydır.
Şeref, ikram ve lütuf anlamlarına gelen keramet, Allah'ın veli kullarının elinde ortaya çıkardığı olağanüstü şeylerdir. … Tasavvuf erbabı tarafından “hayz-ı rical” olarak telakki edilen ve gizlenmesi gerekli görülen keramet, bazen velinin iradesi dışında Allah tarafından izhar edilebilir.
Başka bir etkenle kavuştuğu iyi durumu kendi çabasının verimi ya da değerinin karşılığı saymak.