Ah çekenin, ah edenin, cefa çekenin uğradıkları kötülükler karşısında içi yanmaktadır. Zira ah, ateştir. Bu ateşten çıkan beddua zulmedeni, acı vereni, üzeni, kötülük yapanı, emanete hainlik edeni ve hak yiyeni yakar.
Ah almak, hiçbir kötülüğün cezasız kalmayacağı anlamında kullanılan bir deyimdir. Örneğin iftiraya uğrayan bir kişinin ahı tutabilir ve hiç beklenmedik bir anda iftira atan kişinin başına daha kötü bir şey gelebilir. ''Eden bulur'' ve ''Etme bulma dünyası'' deyimleri de ah almak ile eş anlamlıdır.
Acı çeken kişinin ah etmesi durumuna ah almak denilmektedir. Ahını almak deyiminin anlamı insanlara zarar vermek suretiyle ya da huzursuz etmek sonucunda kişilerin hakkına girerek beddua etmelerine ahını almak denmektedir.
Beddua etmek, ah etmek, lanet okumak Allah'ın rahmetinden yoksun kalsın ceza görsün diye yapılır. … Bedduaya hakkı olan kişi çok rencide olmuş, canı çok yanmış, mağdur olmuş ise, kötülük gördüğü kişi hakkında, dilek ve isteklerini içten yalvararak, yakararak ceza görmesi için Allah'ın adaletine, kahrına havale eder.
Çok canı yanmış birinin Bedduası tutar bilin; Bedduaya hakkı olan kişi çok rencide olmuş, canı çok yanmış, mağdur olmuş ise, kötülük gördüğü kişi hakkında, dilek ve isteklerini içten yalvararak, yakararak ceza görmesi için Allah'ın adaletine, kahrına havale eder. … Allah Hâkimdir.
Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.S.) bir hadis-i şerifinde: “Kim birinin kalbini kırıp onu ağlatırsa, o kişinin bedduasından sakınsın. Çünkü gözyaşları yere düşmeden ne dilerse o olur” buyurmaktadır. Üç günlük dünyada mazlum ahı almaktan kendimizi korumalıyız.
Ah almak deyimi, bir kimse ya da kimselerin belirli kötü olduğu düşünülen durumlar ve olaylar karşısında, kötü olayın gerçekleşmesine neden olan kişilere karşı beddua ve ilenme durumunu ifade etmektedir. Ah almak, bir kimsenin kötü ve olumsuz düşüncesini, ilenme durumunu üstüne çekmek olarak tanımlanmaktadır.